Sivas ili, Türkiye Cumhuriyeti´nin İç Anadolu Bölgesinde ve Karadeniz Bölgesinde yer alan bir ildir. Sivas ili, Mezopotamya ve arasında kervanların geçtiği bölgede olduğu için, Selçuklular
döneminde tüccarların ziyaret ettiği bir merkez haline gelmiştir.
Ülkemizde Konya´dan sonra en çok Selçuklu eserinin bulunduğu il
Sivas´tır. 13.yüzyıla ait Gök Medrese, Çifte Minareli Medrese ve Mavi Medreseleri çini sanatı açısından mutlaka görülmeye değer yerlerdir. Ulu Camii ise 1100
yılında inşaa edilmiştir. Ayrıca Sivas Türkiye´nin yüzölçümü açısından
en büyük ikinci ilidir, başka bir özelliği ise Türkiye´nin en büyük
yerleşim birimi olmasıdır.
Sivas coğrafi açıdan kıraç, yeşili az, sert iklimli bir yerdir. Ikliminin elverdiği ölçüde yetiştirilebilen ancak tahıl ürünleri, şeker pancarı, patates gibi ürünlerdir.
Türk İstiklâl Savaşı´nın temellerinin atıldığı, Selçuklu devrinin dev eserleriyle süslü, yüzölçümü bakımından Konya´dan sonra ikinci sırada yer alan bir ilimiz. Sivas ili topraklarının büyük kısmı İç Anadolu´nun yukarı Kızılırmak
bölümünde diğer kısımları ise Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde
olup, 35° 50? ve 38° 14? doğu boylamları ile 38° 32? ve 40° 16? kuzey
enlemleri arasında yer alır. Kuzeyden Giresun, Ordu ve Tokat; doğudan Erzincan; güneyden Malatya, Kahramanmaraş, Kayseri; batıdan Yozgat illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 58?dir.
Yapısı
Sivas, yözölçümü itibariyle Türkiye´nin ikinci büyük ilidir. Toprakları üç bölgeye yayılmıştır. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz
bölgesinde yer alır. Gerek iklim gerekse doğa koşulları ile bir Doğu
Anadolu şehri sayılabilir. Yerlesim yeri sayisi acisindan Sivas
Türkiyede birinci sirayi alir. Günümüzdeki Sivas halkinin bir kismi `93
harbi dedigimiz 1877/78 deki Osmanli-Rus savasindan sonra yöreye
yerlestirilmis Cerkez ve diger Kafkas göcmenleridirler.
Adının kökeni
Şehrin adı kentin antik dönemdeki adı olan Sebastia sözcüğünün
evrimleşerek Türkçeleşmesiyle bugünkü halini almıştır. Sebastia ismi de
Yunancada saygıdeğer, yüce anlamına gelir ki, Latince Augustus´un Yunanca karşılığıdır. Bu da Pontuslar tarafından kurulan kentin Roma İmparatoru Augustus onuruna onun ismiyle adlandırıldığına delalet eder.
Halk arasindaki rivâyetlere göre ise Sivas kurulmadan önce ulu
ağaçlar altında kaynayan üç pınar varmış. Bu pınar Tanrıya şükür, ana
ve babaya minnet ve küçüklere şefkat duygularını ifâde edermiş. Bu üç
pınara ?Sipas Suyu? denirmiş. Zamanla mukaddes sayılan bu üç pınarın
etrâfında küçük bir yerleşim merkezi kurulmuş ve ?Sipas? ismi
verilmiştir. Diğer bir rivâyete göre ise Sivas ismi eski kavimlerden
?Sibasipler?den gelmektedir. Sivas ilk çağlarda Talavra, Megalapolis,
Karana ve Diyapolis isimleriyle anılmıştır.
Sivas ismi ile ilgili bir başka rivâyete göre ise, kentin adı Farsçada
?üç değirmen? mânâsına gelen ?Sebast? kelimesinden gelmektedir; Sebast
ismi zamanla halk dilinde Sivas olarak yerleşmiştir. Sivas ismi bu
şekilde oluşmuştur.